21.01.2012 Tüm Haberler
Halıcılık sektöründeki genel değerlendirme

Dünya dokuma makine halıcığı üretiminin ຐ’i Türkiye’deki dokuma makine halıcılığı sektörü tarafından karşılanmaktadır. Bu anlamda Türk dokuma makine halıcığı sektörü dünyada  lider konumdadır. Sektör cari açık problemi yaşayan Türkiye için kritik öneme sahiptir. Nitekim araştırmaya katılan işletmelerin yaklaşık ໆ’si ihracat yapmaktadır. Sektörde mevcut durum itibariyle 128 firma yaklaşık 3 milyon m2 toplam alanda, 950 tezgah ve yaklaşık 13.500 çalışan ile yıllık 241 milyon m2 dokuma makine halısı üretmektedir. Bu üretimin ໍ’u Gaziantep ilinde gerçekleşmektedir. 2010 yılı itibariyle sektörden elde edilen toplam satış hasılatı 3,20 milyar TL’dir. Yine aynı yıl sonu itibariyle sektörün ihracat tutarı 1,93 milyar TL’dir. Yapılan ihracatın toplam satışlar içindeki payı ະ’tır ve bu ihracatın ຿’ini firmalar kendi markalarıyla gerçekleştirmektedir. Sektörün ihracatı Türkiye’deki toplam ihracatın ų,1’ini oluşturmaktadır. Gaziantep’teki dokuma makine halısı ihracatı ilin toplam  ihracatının ຌ’ünü oluşturmaktadır ve ihracatın büyük çoğunluğu Ortadoğu ve Arap Ülkelerine yapılmaktadır.  Sektördeki işletmelerin kuruluş yılları incelendiğinde sektörün oldukça genç ve ortalama yaşının 12 olduğu görülmektedir. Ayrıca işletmeler kurumsallık açısından incelendiğinde, önemli bir gösterge olarak kabul edilen ortaklık yapısı bakımından işletmelerin büyük çoğunluğunun aile şirketi olduğu; yabancı ortak bulunduran işletmelerin sayısının ise oldukça az olduğu görülmektedir. Sektörde faaliyet gösteren firmaların güçlü finansman yapılarına sahip oldukları dikkati çekmektedir.<br /> İncelemeye konu olan 2007-2010 yılları arasında sektörde üretim kapasitesinin ຼ ile ເ arasında olduğu görülmektedir. Sektörde bazı işletmeler(ຑ), temel girdi olan pp ve akrilik ipliği de kendi bünyelerinde üretmektedir. Söz konusu firmalarda toplam pp iplik üretimi 261.000 ton/yıl’dır. <br /> <br /> Sektördeki işletmelerin yatırım hedefleri incelendiğinde yıllık ortalama Ż-12 arasında büyümeyi planladıkları görülmektedir. Planlanan bu büyüme oranı 2023 yılı hedefleriyle paraleldir. <br /> Sektörün elinde bulundurduğu kapasite avantajını etkin ve etkili bir şekilde değerlendirebilmesi için mevcut problemlerini çözmeye, bazı alanlardaki eksikliklerini tamamlamaya ihtiyacı vardır. Araştırmadan elde edilen veriler doğrultusunda sektörde faaliyette bulunan işletmelere yönelik bir takım tespitler ve öneriler aşağıda belirtilmiştir.<br /> Sektörün genç olmasından karşılaşılan sorunların etkileri henüz tam anlamıyla tecrübe edilmemiştir. Şirketlerin kendilerine bir gelecek öngörebilmeleri için proaktif bir tavır takınarak şimdiden sorunlara çözüm önerileri geliştirmeleri gerekmektedir. Bu anlamda ileriki dönemlerde belli başlı yaşanacak sorunlardan biri kurumsallaşma düzeyidir. İşletmelerin büyük kısmının aile şirketi olması ve ິ’ünün henüz birinci nesil tarafından yönetilmesi, iş-aile-işletme ilişkilerini düzenleyecek herhangi bir planlamanın genellikle yapılmaması bu durumun olası nedenlerindendir. Ayrıca işletmelerde departmanlaşma oranının çok yüksek olmaması ve firma değerini arttıracak departmanların henüz oluşturulmamış olması sektörün karşılaştığı önemli sorunlardan bir diğeridir. <br /> İşletmeler yeni ürün geliştirme ve kalite iyileştirme ihtiyaçlarına vurgu yapmakta, buna karşın Ar-Ge faaliyetlerine verilen önem ve yapılan yatırımlar yetersiz kalmaktadır. İstihdam edilen personelin sadece ų’nin Ar-Ge departmanına tahsis edilmiş olması bu konuya yeterince önem verilmediğini göstermektedir. İşletmeler kalifiye eleman bulma noktasında sıkıntı çekmekte ancak danışmanlık ve eğitim hizmeti alma konusunda yetersiz kalmaktadır. İşletmelerin kalite yönetim sistemlerini henüz tam manası ile uygulamadıkları görülmektedir.<br /> Halı sektörünün sorunlarının teme¬linde maliyet-fiyat sarmalı bulunmaktadır. Yük¬sek enerji ve işçilik gibi üretim maliyetleri yüzünden dış pa¬zarlarda rekabette sorun yaşanmaktadır.  Belli başlı üretici ülkelerde sek¬törün devlet tarafından korunarak gümrük duvarlarının yükseltilmesi ve sektöre teş¬vikler verilmesi dünya halı ticaretinde haksız rekabete neden olmaktadır. Diğer taraftan, Türkiye’nin makine ve hammaddede dışa bağımlı olması ülkemiz halıcılığının çözmesi gereken önemli bir sorunudur. Hammadde ithalatında engellerin kaldırılması, enerji ve işçilik maliyetlerinin rakip ülkeler düzeyine çekilmesi sorunların çözülmesi için önemlidir. Bunlara ek olarak, tasarım ve markalaşma ile katma değeri yüksek, tüketici taleplerine uygun ürünler geliştirmek ve ihracatta miktar artışına ilave olarak değer artışının sürdürülebilir olmasını sağlamak da sektörün gelişmesi için çok faydalı olacaktır.<br /> Sektörde markalaşma düzeyi yeterli seviyede olmamasına rağmen işletmeler markalaşmaya önem vermektedir. Nitekim markalaşmanın pazar payını artırma ve korumada önemli bir avantajının olduğu düşünülmektedir. Araştırmaya katılan işletmelerin ໄ’inin tescilli markası bulunmaktadır. Ancak araştırma sonuçlarına göre markalaşma maliyeti ve süreçte yaşanan zorluklar işletmeler tarafından problem olarak algılanmakta ve bu durum markalaşma düzeyini olumsuz etkilemektedir.<br /> İşletmelerin işbirliği yaptığı kurumlar ve yararlandıkları devlet destekleri incelendiğinde sadece KOSGEB ön plana çıkmaktadır. Özellikle son yıllarda artan işbirliği ortamından ve çeşitlenen destek mekanizmalarından sektörün artan potansiyeli kullanmakta geri kaldığı söylenebilir. Özellikle Ar-Ge, ihracat teşviki, markalaşma kurumsallaşma gibi konularda TÜBİTAK, Kalkınma Ajansı, üniversiteler ve diğer çeşitli devlet kurumlarından destek alınarak bu sorunların çözümüne katkıda bulunulabilir.  <br /> Sektörün, liderlik pozisyonunu koruyabilmesi ve sektördeki işletmelerin sürdürülebilir bir başarıyı yakalayabilmeleri için aşağıda belirtilen konular üzerinde yoğunlaşması önem arz etmektedir.<br /> Sektörün güçlü yönlerini kullanarak öne çıkan fırsatları etkin bir şekilde değerlendirebilmesi ve sektörü tehdit eden durumlara karşın proaktif bir tavır takınılması için ortak akıl platformunun oluşturulması yararlı olacaktır.<br /> Sektörde önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkan ortak laboratuar kurulması, Ar-Ge faaliyetlerinin iyileştirilmesi, işletmelere uzun dönemde maliyet avantajı kazandırması ve kaliteyi arttırması ile sektöre önemli rekabet üstünlüğü sağlayacaktır.<br /> Sektörde önemli bir sorun olarak görülen kalifiye eleman eksikliğinin giderilmesinde, sektörün meslek liseleri ve üniversitelerle işbirliğine gitmesi ve sürekli eğitim merkezleri oluşturması ihtiyaç duyulan elemanların yetiştirilmesinde etkili olacaktır.<br /> Sektörün geneli incelendiğinde departmanlaşma konusunda özellikle insan kaynakları departmanında büyük bir eksiklik olduğu görülmektedir. İşletme bünyesinde insan kaynakları departmanlarının oluşturulması şirket içi eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin daha verimli bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacak, bu vesileyle kalifiye eleman sıkıntısına çözüm bulunabilecektir.<br /> Ülkemizin pazardaki liderlik konumunun güçlendirilmesi, gümrük duvarlarının aşılması ve lojistik maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla yurtdışında organizatör ülke olarak bireysel ve ortak yatırımlar yapılabilir.


 
Copyright Halıcılar Odası 2015 - Tüm Hakları Saklıdır...